imodium

imodium recursosred.es

zoloft

zoloft flex32.dk

 

 

Risk, İtalyanca “risco” kelimesinden gelmekte olup bir zarar veya kayıp durumuna yol açabilecek bir olayın ortaya çıkma ihtimalidir ve sigortacılık sektörünün bir parçası olup, yaşamda hiçbir zaman ne kadar önlem alınırsa alınsın tamamen engellenemez. Fakat bir takım risk analizi metotlarıyla meydana gelebilecek hasarların sayısı ve bedelleri kontrol altında tutularak azaltılabilir. Böylesine bir analizin yapılabilmesi için öncelikle risklerin tanımlanması, değerlendirilmesi ve önem sırasına konulması gerekmektedir.
 
Sigorta sektöründe risk analizi yöntemleri zaman içerisinde değişime uğramıştır. Yirmi yıl önce, bu yazının konusu olan nakliyat sigortacılığında risklerin önüne geçilebilmesi için gemilerin ambar kapaklarının sağlamlığı gibi teknik konulara önem veriliyordu. Günümüzde ise bu gibi konuların hikayenin sadece belli bir kısmı olduğu kabul gördü ve hasarların meydana gelmesindeki gerçek sebebin insan hatası olduğu kanısına varıldı. Yapılan bir takım araştırmalar insan hatalarının arkasında eğitimsizlik olduğunu göstermektedir. İncelemeler, gemi personeli hatalarında azalma olduğunu göstermesine rağmen, kaptan ve kara personeli hatalarında artış olduğunu ortaya çıkartmıştır. 1990’lı yıllarda çok yüksek oranda olan gemi arızalan giderek bir miktar azalma göstermiştir ki bu gelişmede klas kuruluşlarının ve armatörlerin de büyük payı vardır. Gemi inşaatı sektöründeki teknolojik gelişmeler, sigortacıların yaşlı gemilere karşı bakış açısı, mal sahiplerinin ticarette daha bakımlı ve yeni gemileri tercih etmesi gibi unsurlar gemi arızalarından kaynaklanan zararların bir miktar önüne geçilmesini sağlamıştır. Kara personelinden kaynaklanan sorunlar ise süregelen bir problem olup, özellikle yük hasarlarında çok büyük etkisi vardır.
 
Araştırmalar büyük hasarların toplam 75 farklı ülkede meydana geldiğini göstermektedir, fakat adet olarak toplam hasarların yarısı 10 ülkede meydana gelmiştir. Bu ülkelerin bazılarında belli tarzda hasarların yoğunlaştığı görülmektedir. Mesela Hollanda’da en çok yük hasarı oluşurken Çin’de çatışma hasarı meydana gelmiştir. Bu durum bir bakıma da dünya ticaretindeki trendlerin haritasını çıkartmaktadır.
 

Büyük hasarların toplam 400 farklı limanda meydana gelmiş olması, hiçbir limanın tam güvenilir olmadığı ve hepsinde risk analizine önem verilmesi gerektiğini göstermektedir. Bir İngiliz P & I Kulübü 1987 ile 1997 yılları arasında meydana gelen 100.000 $’dan fazla hasar oluşan tüm olayları incelemeye alarak, neticelerini çok detaylı bir raporla yayımlamıştır. Yukarıda vermiş olduğum bilgiler bu rapordan alıntılar olup, gemi yaşları, gemi cinsleri gibi daha birçok konu bu raporda ele alınmıştır.
 
Dünya ülkelerinin limanlarına yanaşan gemiler cinslerine göre incelendiğinde Çin’de dökme yük gemileri, İtalya ve Almanya’da kuru yük gemileri, İtalya, Güney Kore ve Brezilya’da tankerler, Almanya’da konteyner gemileri, Belçika, Japonya ve Güney Kore’de frigorifik gemilerde hasar frekansının yüksek olduğu belirlenmiştir.
 
Bahsedilen raporda belirtilmiş olan bazı çarpıcı tespitler şu şekildedir;
 
Bütün hasarlar arasından 100.000 $ ve daha büyük olan zararların sayısı geçtiğimiz yirmi senede % 2 azalmasına rağmen hasarların ortalama değeri % 72 artmıştır,
 
İnsan hatalarından kaynaklanan zararlar, toplam hasarların % 58’ini oluşturmaktadır. Kara personelinden kaynaklanan zararlarda büyük bir artış gözlemlenmiştir,
 
Amerika Birleşik Devletleri’nde meydana gelen hadiselerin sayısı, tüm dünyada meydana gelen olayların % 20’sini teşkil etmektedir fakat gerek hadiselerin sayısı gerekse zararların boyutu her geçen gün azalmaktadır,
 
1990’lı yıllarda gemi arızalarının sebep olduğu olaylarda % 66’lık bir azalma olmuştur. 1989 yılından sonra konteyner taşımacılığında oluşan hasarların değerinde 2 misli artış olmuştur. Islanma hasarları tüm hadiselerin % 25’ini oluşturmaktadır.
 
Hasarların oluşmasındaki en önemli sebep olan insan hatalarının tam olarak neden meydana geldiğini belirlemek imkânsızdır, fakat yapılan araştırmalar sonucunda konularında gayet iyi eğitim almış olan kişilerin dahi iş hayatının stresi, yorgunluğu ve yoğunluğu nedeniyle dikkatsiz olabileceği belirlenmiştir. İnsan hatalarının arkasındaki sebeplerin araştırılması sonucunda yorgunluk, moral, motivasyon, sadakat, eğitim, tecrübe, çevre, lisan, çalışma şartları ve yönetim tarzı gibi etkenlerin çok büyük önemi olduğu belirlenmiştir.
 
Özellikle farklı uluslardan mürettebatı olan gemilerin limana yanaşması ve ayrılması esnasında gerek gemi personeli, gerekse gemi adamları ile kıyı personeli arasındaki lisan sorunu, kaptan ile mürettebatın kurduğu iletişimin zayıflığı, gemilerin yüklenmesinde yapılan hesap hataları ve gemilerin daha çok kazanç için daha az personelle işletilmesi gibi nedenler ise nakliyat hasarlarının oluşumu arkasındaki bazı gerçeklerin en önemlileridir. 10 ile 14 yaş arasındaki gemilerin işletilmesinin ve kumandasının teknik özellikleri itibarıyla daha zor olması nedeniyle bu yaş grubundaki gemilerde personel hatası ve yetersizliğinin daha fazla görüldüğü belirlenmiştir. Özellikle 10 ile 20 yaş arasındaki gemilerde taşınan emtiaların ambar kapaklarındaki yıpranmaya bağlı mekanik arızalardan dolayı ıslanarak hasarlandığı belirlenmiştir.
 
Bütün bunların yanı sıra ağır konteynerlerin hafif olanların üzerine yüklenmesi, bakım ve onarımı çok kolay olan havalandırma deliklerinden su sızması gibi önüne kolaylıkla geçilebilecek çok basit hatalar ise önemli sayı ve büyüklükte nakliyat hasarının oluşmasına neden olmaktadır.
 
Hatalar insan tecrübesinin bir parçasıdır ve eğitim, tüm sektörlerde olduğu gibi, nakliye sektörü için de çok büyük önem taşımaktadır. Gemi filolarının sayısındaki artış ve teknolojik gelişmeler kısmen de olsa risklerin önüne geçmektedir, fakat ülkemiz nakliyat sigortacılığında tam anlamıyla bir risk analizi yapıldığı söylenemez. Türk sigortacılar, poliçe teklifi verirken, gemi yaşı ve emtia cinsi gibi çok sınırlı bilgilere dayanarak risk analizi yapabilmekteler. Bu bilgilerle sağlıklı bir risk analizi yapılabilmesi mümkün değildir ve yurtdışında yapıldığı gibi son 10 yılda oluşan belli rakamın üzerindeki nakliyat hasarlarının tetkik edilmesi gerekmektedir. Bu sayede elde edilecek bilgiler hasarların meydana gelmesindeki gerçek sebeplerin belirlenerek geniş kapsamlı bir risk analizi yapılabilmesini ve böylece şirketlerin gerek fiyat gerekse riziko kabul yönetmeliklerinin daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır.
 
Şu an için sigortacıların liman, gemi, depo personeli gibi nakliyenin farklı aşamalarında görev alan personele eğitim verme gibi bir ihtimali olmadığı için ancak eldeki bilgiler ışığında yapılacak bir araştırmayla sektör genelinde çok da hafife alınmaması gereken nakliyat hasarlarının incelenmesi çok fazla mesai harcanması gereken bir analiz olmakla beraber uzun vadede büyük faydalar sağlayacak bir çalışma olacaktır.
 
 
Doğan Sergici
Evrim Sigorta A.Ş
Hasar Müdürü